...

Bu dersin adı zaten kodlama!

Bu dersin adı zaten kodlama!

Eğitim, Kodlama7 Nisan 2017Murat SELÇUK

Son zamanların özellikle son bir yılın moda konularından birisi de kodlama dersi. Fısıltılar, haberler, yetkililerin açıklamaları, öğretmenlerin, öğrencilerin ve velilerin meraklı bekleyişi, bilişim teknolojileri öğretmenlerinin sosyal medya üzerinden gündem oluşturma çalışmaları... Ortak nokta aynı; kodlama gelsin, kodlama her düzeyde öğretilsin, kodlama ilk okula gelsin, kodlama ortaokula gelsin, kodlama lisede okutulsun, kodlama dersi zorunlu olsun.

Herkesi anlıyorum, sadece bilişim teknolojileri öğretmenleri ve devlet yetkililerinin açıklamalarını anlamakta zorlanıyorum. Biri de çıkıp demiyor ki “yahu bu dersin adı zaten bilişim teknolojileri ve YAZILIM, bu dersin adında bile kodlama geçiyor, ne duruyorsunuz kodlama öğretmek için?”

Kodlama geliyor, kodlama dersi zorunlu olmalı/olacak diyen yetkilileri niye kimse uyarmıyor? Okullarda böyle bir ders var uygun müfredat değişikliğine gidelim, planlayalım, öğretmenleri eğitip, hemen harekete geçelim diye?

Acaba Bilişim Teknolojileri öğretmenleri hiç üzerilerine alınmıyorlar mı? Bizim dersimizin adında geçen kelimeler; bilişim, teknoloji, yazılım. Bu kelimelerin temelini zaten kodlama oluşturmuyor mu? İnsan biraz alınganlık gösterir, biz dururken başka ders bulup kodlama öğretmekten bahsediyorlar diye düşünür. Kimse kusura bakmasın. Bilişim teknolojileri öğretmenleri gerçekten durup, düşünüp kendi öz değerlendirmelerini yapmak zorundadır.

Artık muhasebeci yetiştirir gibi bilgisayar dersi işlemeyi bırakmalıyız. Evet bilgisayar dersi diyorum, çünkü dersin adı da zaten bilgisayar değil. Maalesef hala çoğu bilişim teknolojileri öğretmeni sadece bilgisayar öğretmeye çalışıyor. Haftalarca ofis programları, Word, Excel anlatan öğretmenler. Dosya, düzen diye başlayan menülerin uzun uzun anlatılması, ben 90’larda bilgisayar bölümü öğrencisiyken bile bana saçma geliyordu. Baştan aşağı menüyü ezberletmekte neyin nesi? Maalesef bu noktada da bir kısım öğretmen müfredatı bahane etmektedirler. Bu da sadece öğretmenlerin geliştirdiği önemli savunma mekanizmalarından birisidir.

Bizim branşımız bunun için çok uygun. Biz müfredatı güncelleyebiliriz / güncellemek zorundayız. Şimdi düşünün hangi müfettiş, eğitim yöneticisi veya bir yetkili, ofis yazılımlarını öğretmek yerine robot çalışmaları yaptığınız için, kodlama öğrettiğiniz için sizi eleştirebilir veya uyarabilir?

Yine bilişim teknolojileri öğretmenlerinin şikayet ettiği konuların başında dersin kitabının olmaması geliyor. Bu konuda üstün gayret gösteren ve kitap hazırlayan değerli öğretmenlerimiz var. Onlar bir çoğumuz gibi hayıflanmak yerine üretmeyi tercih etmişler. Bilişim teknolojileri öğretmenleri artık şikayet etmekten vazgeçip branşlarına ve öğrencilerine katkı sağlayacak içerikleri üretmeleri gerekmektedir.

Bilişim teknolojileri dersi diğer pek çok ders gibi kitaba bağımlı bir ders değildir. Bu dersi kitap ile veya kitap olmadan, bilgisayar, tablet, telefon, projeksiyon ve etkileşimli tahta kullanarak veya hiçbir teknolojik cihaz kullanmadan da işleyebilirsiniz. Bu tamamen sizin hazırlıklarınıza ve dersi planlama şeklinize bağlı olarak değişebilir. Yine bilgisayar sınıfının olmayışı öğretmenlerin en önemli şikayetleri arasındadır. Teknolojik cihazların kullanılmadığı bilgisayardan bağımsız birçok algoritma ve kodlama eğitimi örneklerini İnternette bulabilirsiniz. Yakın bir zaman içinde bunlarla ilgili de bir yazı hazırlamayı düşünüyorum.

Kendi branşımızın, öğrencilerimizin, ülkemizin geleceğini kurtarmak için kodlama öğrenmek ve öğretmek zorundayız.